Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2024 07:00
Medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerine konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya ile Batı arasında son dönemde yükselen gerilime işaret ederek nükleer savaş riskinin şaka olmadığını söyledi, “Nükleer adı konuşulmaya başladığı andan itibaren nükleer risk oluşur” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda özetle şunları söyledi:
TRUMP’IN DÖRT-BEŞ HAMLESİ OLABİLİR: “Benim gördüğüm kadarıyla Trump’ın dört beş hamlesi olabilir. Benim Trump’tan aldığım izlenim, belli konularda söylemi devam ettirip kritik konuları ilk başta biraz akışına bırakacağı yönünde. Çok fazla radikal karar almayabilir. Radikal karar alacağı belki de en önemli husus, kendi eviyle yani Amerika’ya ilgili. Özellikle göçmenler meselesine dair yaptığı vaatleri yerine getirmek. Jeopolitik sorunlarda biraz daha bekle gör politikasını veya öteleme politikasını tercih edebilir. Ukrayna-Rusya savaşına ilk etapta biraz daha aktif eğilebilir.
BİZE DÜŞEN TAVRIMIZI NET ORTAYA KOYMAK: Suriye’de Trump’ın ne yapacağı konusunda şu an çok fazla emare yok. ABD, Suriye’de YPG/PKK ile işbirliği yaptığı sürece Türkiye ile ilgili stratejik sorun alanı tabii ki devam edecektir. Bize düşen hem diplomatik hamlelerimizle hem sahadaki duruşumuzla bu konudaki tavrımızı net ortaya koymaktır.
ÇEŞİTLİ ALTERNATİF SENARYOLAR: ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli varlık sebeplerinden biri İsrail’in güvenliği. Bunu da çok ciddi biçimde gündeme alacaktır diye düşünüyorum. PKK/PYD ile olan ilişkiyi gözden geçireceklerini değerlendiriyorum. Çünkü biz bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu kendilerine her fırsatta iletiyoruz. Yeni dönemde çeşitli alternatif senaryolar olabilir. Belli operasyonları farklı türden yapıyorsak, bunun sebebi beklentilerimizin karşılanmasına imkân sağlamaktır. Ama arazideki durum daha farklı türden bir operasyonu zorunlu kılarsa, Cumhurbaşkanımız da ifade etti, elbette gereği yapılır.
ABD’NİN SURİYE’DEN ÇEKİLMESİ: Suriye’de 800 asker tutmanın ABD’ye çok fazla katkısı yok. Tam tersine o askerlerin bölgedeki varlığı Amerikan askeri operasyonlarına adeta engel teşkil ediyor. (ABD Suriye’den çekilir mi?) Demokratlar döneminde, Amerikalılar Afganistan’da geri çekilmede yaşadıkları zorluğu Suriye’de görmek istemediler. Şimdi Cumhuriyetçiler iktidarı devraldıklarında bunu hayata geçirmeleri için tabii ki bir imkân olabilir. Benim değerlendirmem bu yönde. Olumlu adım atılabilir.
SURİYE TEKLİFİ DEĞERLENDİRMEYE HAZIR DEĞİL: Cumhurbaşkanımızın bu konuda biliyorsunuz önemli bir teklifi oldu. Ancak Suriye tarafı özellikle şu süreç içerisinde belli konuları çok fazla değerlendirmeye hazır ve açık gözükmüyor. Yani kendi muhalefetiyle görüşmeye bile açık değil.
SÜLEYMANİYE PKK İLİŞKİSİ: Süleymaniye ne zaman PKK ile ilişkisini bitirir, bizimle ilişkisi o zaman normalleşir.
KÜRESEL YAYGINLAŞMA VAR: Putin’in ifade ettiği küresel savaş riski sürekli bizim de uyardığımız bir konu. Ukrayna’da devam eden savaşın, Gazze’de devam eden savaşın artık fay hatlarını giderek derinleştirdiğini ve belli aktörleri bir araya getirdiğini, kutuplaşmanın arttığını görüyoruz. Dolayısıyla belli kanatlar artık birbirini gözlemeye başlıyorlar. Bu manada bir küresel yaygınlaşma var. Şu anda hem ekonomik hem siyasi hem de sıcak savaş olarak devam eden topyekûn bir mücadele var. Bunu kelimenin geniş anlamıyla bir küresel savaş olarak nitelendirmek mümkün.
Burada nükleer bir risk var mı? Açıkçası nükleer adı konuşulmaya başladığı andan itibaren nükleer risk oluşur. Adam şunu söylüyor: ‘Siz benim topraklarımın içerisinde benim tolere edebileceğimden daha fazla füze ve saldırı yaparsanız, benim bunu durdurmamın yolu, elimdeki araçlarla olmuyorsa diğer bir üst aracı kullanırım’. Bunu açıktan söylüyor. Bu bir şaka değil. Karşı taraf ise ‘Senin elinde nükleer silah var, sen beni nükleerle tehdit ediyorsun diye istediğin yeri işgal etmene de ben izin vermem’ diyor. Oldukça sıkıntılı bir konu. Tabii Batılıların en çok endişe ettikleri konulardan biri de Rusların bu kadar asker karşılığında Kuzey Kore’ye ne verdikleri veya verecekleri konusu. O şunun için önemli. Eğer Kore Yarımadası’nda, bölgede şu anda inşa edilmiş mevcut dengeyi bozacak bir oyun değiştirici hamle yapılmış olursa, bu sefer yani Amerika için, Batılılar için yeni bir ilave cephe daha açılmış olacak. Yani bu cephe illa sıcak savaşın olduğu bir cephe olmasa da ama sıcak savaşa hazır olmayı gerektirecek. Güney Kore’ye de daha farklı kabiliyetleri kazandırmayı gerektirecek bir yaklaşma olacak.”
YUNANİSTAN’LA KAZAN-KAZAN ANLAYIŞI
-Biz, Ege’deki sorunlar, Doğu Akdeniz’deki meseleler, Türk azınlığa dair meseleler dahil tüm sorunları bir paket olarak ele almayı tercih ediyoruz. Meselelerin aşırı politize edilmesini doğru bulmuyoruz. Ama biliyorsunuz özellikle Yunanistan’daki iç politikada Türkiye ile ilgili konular aşırı derecede politize edilebiliyor. Biz pozitif gündem üzerinden ilerleyerek, kazan-kazan anlayışıyla mesafe almak istiyoruz. Bir yeryüzü cenneti olan Ege Denizi ülkelerimiz için bir ekonomik refah bölgesine dönüşmeli. Hedefimiz bu. Bu yapılabilir mi? Yapılabilir.
HAMAS ÜZERİNDE BASKI KURMAK İSTİYORLAR
-Türkiye olarak biz bu dedikoduları yalanladık. Katarlılar da yalanladı. Hamas’ın Siyasi Bürosu Türkiye’ye gelmiş değil. Görünen o ki ABD’deki Demokratlar giderayak Hamas’ın üzerinde biraz daha baskı yapmak istiyorlar.
‘TUTUKLAMA’ DEĞERLİ BİR KARAR
-Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarması tarihi bir hadise. Bu son derece değerli bir karar. Belli başlı ülkelerin bu kararı uygulayacaklarını söylemesi önemli bir gelişme. Gönül isterdi ki bu sonuç daha erken çıksın. Gazze’ye gıda götürmek için uluslararası bir inisiyatif başlatılmalı. Zira diplomasinin tüm imkânları kullanılmış olmasına rağmen Gazze’de 2 milyon insan tüm insanlığın gözü önünde taammüden aç bırakılarak ölüme mahkûm ediliyor. Birleşmiş Milletler bunu maalesef önleyemiyor. Bu durumda uluslararası toplum başka alternatifler düşünerek bu drama bir çare bulmalı.
HAVA SAHASININ KULLANILMASINA İZİN VERMEDİK
-(İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’a hava sahasının açılmaması) Evet, doğru. Çoluk çocuk, kadın demeden 50 bin Filistinli kardeşimizin katledilmesine tepki olarak hava sahamızı açmadık. Cumhurbaşkanımızın kararı bu yönde oldu. Azerbaycan tarafı konuyla ilgili diplomatik talebini iletti. Ama bu konuda bizim duruşumuz belli.